Ben bir Anka kuşuyum; civciv değil
Anka Kuşu sanırım hayatımın dönüm noktalarından biri. Aslına bakılırsa pek çok insanın dönüm noktası niteliğinde olduğunu düşündüğüm bi figür. Mitoloji gibi konularla yakından uzaktan ilgisi olmayan bi insan olmama rağmen bigün internette okuduğum Anka kuşu efsanesi sanırım kendimi bulduğum yerdi. Ölüceğini anladığı zaman kendisini kuru dalların üstünde yaptığı bir yuvanın içine hapsedip ölmeyi bekleyen bu çılgın kuş güneşin kavurucu sıcaklığının kuru dalları yakmaya başlamasıyla yanıp kül olup sonrasında küllerinden yeniden doğarmış. Tabi bu benim oldukça sadeleştirdiğim ifadem. Bu kuş aynı zamanda bilgeliğin, cesaretin falanda sembolü. (Bunlarda kendimle fazlasıyla bütünleştirdiğim özellikleri😌) Bunu okuduğum an aklıma gelen tek şey aslında benim değil hepimizin bir Anka Kuşu olduğuydu. Çünkü hayatımızın belli dönemlerinde hepimizin bir kere olsun en dibi gördüğü düşüncesindeyim. Statümüz, maddi durumumuz, yaşımız, cinsiyetimiz ne olursa olsun hepimizin 0...